Pek tabii ki yine anlamadım. Geçen hafta, bir vesileyle tanıştığım Filistinli hekim, görüşebilmemizi Ahmet Davutoğlu’na bağlayınca evvela anlamadım. “Ben, İsrail tarafından esir alınmıştım,” dedi bu sefer, “tutuklandım ve muhtemelen bir daha güneşi göremeyecektim; kurtulmamı sağlayan Ahmet Davutoğlu’dur. Her şeyin başlıca sebebi olan işgal olmasaydı belki bizim yolumuz da Gilad’la kesişecekti ve savaş yerine basketboldan konuşacaktık. O da anlamadığımı fark etmiş olacak ki, “Sayın Davutoğlu sayesinde hayatta kaldım!” dedi. ”. İşgal olduğu için savaş var, savaş olduğu için ölümler ve esir alma var, bu ikisi olduğu için nefret var, nefret olduğu için de huzur yok.
Geçen hafta, bir vesileyle tanıştığım Filistinli hekim, görüşebilmemizi Ahmet Davutoğlu’na bağlayınca evvela anlamadım. O da anlamadığımı fark etmiş olacak ki, “Sayın Davutoğlu sayesinde hayatta kaldım!” dedi. “Ben, İsrail tarafından esir alınmıştım,” dedi bu sefer, “tutuklandım ve muhtemelen bir daha güneşi göremeyecektim; kurtulmamı sağlayan Ahmet Davutoğlu’dur. ”. Pek tabii ki yine anlamadım. İşgal olduğu için savaş var, savaş olduğu için ölümler ve esir alma var, bu ikisi olduğu için nefret var, nefret olduğu için de huzur yok. Her şeyin başlıca sebebi olan işgal olmasaydı belki bizim yolumuz da Gilad’la kesişecekti ve savaş yerine basketboldan konuşacaktık.